Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Laik Devlet'in Özellikleri Nelerdir?
1 ) Laik Devlet, kisiler arasında hiçbir ayırım yapmadan, tüm haklar gibi din ve vicdan özgürlügünü de, ibadet özgürlügünü de tam anlamı ile koruyan Devlettir.
2) Laik Devlet, dinin etkisi ve egemenligi altında kalmayan -Dinin ve din kurallarının etki alanından uzak olan- Devlettir.
3) Laik Devlet, dinin, kisinin manevi yasamını asarak, kötüye kullanılmasını, sömürülmesini yasaklayan Devlettir.
4) Laik Devlet'te, hukuk kurallarının kaynagı Toplumun (Milletin-halkın) kendisidir, onun iradesidir, din kuralları degil.
Bir devletin lâik olabilmesi için, o devletin bütün dinler karsısında tarafsız olması, bu dinlerden birini himaye etmemesi veya bu dinlerden bazıları üzerinde baskı uygulamaması gerekir. Süphesiz ki, toplumda birçok din olabilir. Toplumsal olarak bu dinlerden biri digerlerine nazaran daha yaygın olabilir. Ancak devlet, yaygın olan dine üstünlük tanıyamaz. Dolayısıyla devlet, belirli bir dinin toplumda benimsenmesi, o dinin kurallarının toplumda ögrenilmesi için faaliyette bulunamaz[129]. Bunun dogal sonucu olarak, devlet vatandaslarına belirli bir dinin egitim ve ögrenimini zorunlu kılamaz. Bu bakımdan 1982
Anayasasının 24’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “din kültürü ve ahlâk ögretimi ilk ve ortaögretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır” hükmünün lâiklik ilkesiyle bagdastırılması oldukça güçtür. Burada her halükârda Anayasada zorunlu tutulan seyin “din ögretimi” degil, “din kültürü ve ahlâk ögretimi” oldugunun altı çizilmelidir. Eger uygulamada verilen “din kültürü ve ahlâk dersleri” genel bir din kültürüne iliskin degil, belli bir dinin egitimine iliskin ise, bu lâiklik ilkesine aykırı olur.
Din kurallarının muhatabı gerçek kisilerdir. Sevap ve günah ancak gerçek kisiler tarafından islenebilir. Cennet ve cehennem de ancak gerçek kisiler için sözkonusudur. O halde bir tüzel kisi olan devletin zaten bu anlamda bir dininin olması düsünülemez. Ancak buna ragmen, tarihsel olarak birçok anayasa, devlet-din iliskileri konusunda hüküm getirmektedir.
Lâik devletin gereklerinden biri de, devletin bütün din mensuplarına esit davranmasıdır. Herkes din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde esittir. Devlet organları ve idare makamları bütün islemlerinde kanun önünde esitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Modern devlet lâik devlettir. Medenî yasayısında bir sartı olan lâiklik, kamu hukukunun da bir temel dayanagı ve bir temel diregidir. Devletin lâik olması, kanun önünde ayrı dinlere mensup olanların esitligi meselesi kadar aynı zamanda aynı dine mensup olanlar arasında mezhep esitligini de gerekli kılar. Lâik devletin, resmen hiçbir dini tanımaması muhtelif dinlere mensup olanlar arasında bir ayırım yapmaması demektir. Dinleri ne olursa olsun, bütün vatandaslar ana hak ve hürriyetlere esit olarak sahiptirler.
Devletin dini olmaması, kanun önünde ayrı dinlere mensup olanların esitligi meselesi aynı zamanda, aynı dine mensup olanlar arasında mezhep esitligine de yer verir. Lâik devlet anlayısı, din ve vicdan hürriyeti ile bir arada yürüyebilir. Din ve vicdan hürriyeti olmazsa lâik devletten bahsedilemez. Lâik devlet münhasıran vatandaslarının dünyevî ihtiyaçları ile ilgilenir ve bunları karsılamaya çalısır. Dinî makamlar, devletten tamamen ayrılmıslardır, din islerinin düzenlenmesi hususî tesekküllere, cemaatlere terk edilmistir. Ancak, tarihî ve içtimaî zorunluluklar bazı memleketlerde dinî makamların pek yakından murakabe edildigini ve dinin bir kamu hizmeti olarak teskilatlandırıldıgını göstermektedir. Din bir kamu hizmeti olmaktan çıkınca dinî isler ve faaliyetler için devlet bütçesinden ödenek ayrılmaması gerekir. Ancak bu prensip kesin olarak her memlekette uygulanmaz.
Tarih: 2016-03-02 01:56:48 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Laik Devletin Özellikleri Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
1 ) Laik Devlet, kisiler arasında hiçbir ayırım yapmadan, tüm haklar gibi din ve vicdan özgürlügünü de, ibadet özgürlügünü de tam anlamı ile koruyan Devlettir.
2) Laik Devlet, dinin etkisi ve egemenligi altında kalmayan -Dinin ve din kurallarının etki alanından uzak olan- Devlettir.
3) Laik Devlet, dinin, kisinin manevi yasamını asarak, kötüye kullanılmasını, sömürülmesini yasaklayan Devlettir.
4) Laik Devlet'te, hukuk kurallarının kaynagı Toplumun (Milletin-halkın) kendisidir, onun iradesidir, din kuralları degil.
Bir devletin lâik olabilmesi için, o devletin bütün dinler karsısında tarafsız olması, bu dinlerden birini himaye etmemesi veya bu dinlerden bazıları üzerinde baskı uygulamaması gerekir. Süphesiz ki, toplumda birçok din olabilir. Toplumsal olarak bu dinlerden biri digerlerine nazaran daha yaygın olabilir. Ancak devlet, yaygın olan dine üstünlük tanıyamaz. Dolayısıyla devlet, belirli bir dinin toplumda benimsenmesi, o dinin kurallarının toplumda ögrenilmesi için faaliyette bulunamaz[129]. Bunun dogal sonucu olarak, devlet vatandaslarına belirli bir dinin egitim ve ögrenimini zorunlu kılamaz. Bu bakımdan 1982
Anayasasının 24’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “din kültürü ve ahlâk ögretimi ilk ve ortaögretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır” hükmünün lâiklik ilkesiyle bagdastırılması oldukça güçtür. Burada her halükârda Anayasada zorunlu tutulan seyin “din ögretimi” degil, “din kültürü ve ahlâk ögretimi” oldugunun altı çizilmelidir. Eger uygulamada verilen “din kültürü ve ahlâk dersleri” genel bir din kültürüne iliskin degil, belli bir dinin egitimine iliskin ise, bu lâiklik ilkesine aykırı olur.
Devletin Resmî Bir Dini Olmamalıdır
Din kurallarının muhatabı gerçek kisilerdir. Sevap ve günah ancak gerçek kisiler tarafından islenebilir. Cennet ve cehennem de ancak gerçek kisiler için sözkonusudur. O halde bir tüzel kisi olan devletin zaten bu anlamda bir dininin olması düsünülemez. Ancak buna ragmen, tarihsel olarak birçok anayasa, devlet-din iliskileri konusunda hüküm getirmektedir.
Lâik devletin gereklerinden biri de, devletin bütün din mensuplarına esit davranmasıdır. Herkes din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde esittir. Devlet organları ve idare makamları bütün islemlerinde kanun önünde esitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Modern devlet lâik devlettir. Medenî yasayısında bir sartı olan lâiklik, kamu hukukunun da bir temel dayanagı ve bir temel diregidir. Devletin lâik olması, kanun önünde ayrı dinlere mensup olanların esitligi meselesi kadar aynı zamanda aynı dine mensup olanlar arasında mezhep esitligini de gerekli kılar. Lâik devletin, resmen hiçbir dini tanımaması muhtelif dinlere mensup olanlar arasında bir ayırım yapmaması demektir. Dinleri ne olursa olsun, bütün vatandaslar ana hak ve hürriyetlere esit olarak sahiptirler.
Devletin dini olmaması, kanun önünde ayrı dinlere mensup olanların esitligi meselesi aynı zamanda, aynı dine mensup olanlar arasında mezhep esitligine de yer verir. Lâik devlet anlayısı, din ve vicdan hürriyeti ile bir arada yürüyebilir. Din ve vicdan hürriyeti olmazsa lâik devletten bahsedilemez. Lâik devlet münhasıran vatandaslarının dünyevî ihtiyaçları ile ilgilenir ve bunları karsılamaya çalısır. Dinî makamlar, devletten tamamen ayrılmıslardır, din islerinin düzenlenmesi hususî tesekküllere, cemaatlere terk edilmistir. Ancak, tarihî ve içtimaî zorunluluklar bazı memleketlerde dinî makamların pek yakından murakabe edildigini ve dinin bir kamu hizmeti olarak teskilatlandırıldıgını göstermektedir. Din bir kamu hizmeti olmaktan çıkınca dinî isler ve faaliyetler için devlet bütçesinden ödenek ayrılmaması gerekir. Ancak bu prensip kesin olarak her memlekette uygulanmaz.
Tarih: 2016-03-02 01:56:48 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx